SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SEWM

<< 917 >>

باب: الصائم إذا أكل أو شرب ناسيا.

26- Oruçlu Bîr Kimsenin Unutarak Yemesi Veya İçmesi

 

-وقال عطاء: إن استنثر فدخل الماء في حلقه لا بأس إن لم يملك. وقال الحسن: إن دخل حلقه الذباب فلا شيء عليه. وقال الحسن ومجاهد: إن جامع ناسيا فلا شيء عليه.

Ata' İbn Ebi Rabah şöyle demiştir: "Bir kimse burnuna su çeker ve suyun boğazına kaçmasına mani olamazsa bunun herhangi bir sakıncası olmaz."  Hasan-ı Basrî şöyle demiştir: "Oruçlunun boğazına sinek kaçsa, oruç açısından bir sorun teşkil etmez."  Hasan-ı Basrî ve Mücahid şöyle demişlerdir: "Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak cinsel ilişkide bulunacak olursa, herhangi bir şey gerekmez."

 

حدثنا عبدان: أخبرنا يزيد بن زريع: حدثنا هشام: حدثنا ابن سيرين، عن أبي هريرة رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إذا نسي فأكل وشرب فليتم صومه، فإنما أطعمه الله وسقاه).

 

[-1933-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle bu­yurmuştur: "Oruçlu bir kimse unutarak yer ve içerse orucunu tamamlasın. Zira ona Allah yedirmiş ve içirmiştir,"

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buharî bu başlık altında unutarak yiyip içen bir kimsenin orucunu ka­za etmekle yükümlü olup olmayacağı konusunu ele almaktadır. Bu konuda alimler arasında görüş ayrılıkları vardır.

 

Alimlerin çoğunluğuna göre unutarak yiyip İçen bir oruçlu, kaza etmekle yükümlü değildir, böyle birisine kaza farz olmaz. Buna karşılık İmam Malik'ten nakledilen bir görüşe göre böyle bir kimse­nin orucu geçersiz olur ve o orucu kaza etmek farzdır.

 

Kadî Iyaz, İmam Malik'in bu görüşüyle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: "İmam Malik'in kanaatine dair yaygın olarak bilinen görüş budur. Zaten hocası Rebî' ile Malik'in öğrencilerinin tamamının görüşü de bu yöndedir. Ancak bunlar farz oruç ile nafile orucu bu hüküm açısından birbirinden ayırmışlardır."

 

Davudî şöyle demiştir: "Belki de bu hadis İmam Malik'e ulaşmamıştır. Ayrı­ca hadis ulaşmış olmasına rağmen, hadisi, unutarak yeme içme durumunda günahın olmayacağı anlamında yorumlamıştır.

 

Ata İbn Ebi Rabah'ın sözü, burnuna su çeken kişinin, suyun boğazına kaç­masını engelleyemeyecek durumda olmasını anlatır. Oruçlu, suyun boğazına kaçmasına engel olabilecek durumda olmasına rağmen, buna engel olmadığı İçin su boğazına kaçarsa orucu bozulur. İbn Ebu Şeybe'nin Muhalled'den naklet­tiğine göre İbn Ebu Cüreyc şöyle demiştir: "Birisi, Ata İbn Ebu Rabah'a: "Ben ağzımı suyla çalkalıyorum ve boğazıma su kaçıyor, ne yapayım?" diye sordu, o da: "Bunda herhangi bir sakınca yoktur, boğazına kaçan suyu tutamamışsın demektir!" diye karşılık verdi."

 

İmam Buharî'nin başlık altında Ata'nın boğaza su kaçması ve Hasan-ı Basrî'nin sinek kaçması ile ilgili sözlerini zikretmesinin bir anlamı vardır. Buna göre bu sözler ile başlık arasındaki İlişki şöyle açıklanmıştır: "Boğazına su veya sinek gibi herhangi bir şeyin kaçmasına engel olamayan kimselerin bu durumda irade ve ihtiyarları yoktur. Bu bakımdan söz konusu kişiler, unutarak yiyip içen kimseler gibi değerlendirilirler."

 

(Hasan-ı Basrî ve Mücahid şöyle demişlerdir: "Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak cinsel ilişkide bulunacak olursa, herhangi bir şey gerekmez.") Sevrî -Adı verilmeyen bir ravi senediyle nakledildiğine göre Hasan-ı Basrî şöyle demiş­tir: "Unutarak cinsel ilişkide bulunmak, unutarak yemek veya içmekle aynı kate­goride değerlendirilir."

 

Nakledildiğine göre İbn Cüreyc bir defasında Ata İbn Ebu Rabah'a: "Bir kimse Ramazan'da oruçlu olduğunu unutarak eşiyle cinsel ilişkiye girse ne gere­kir?" diye sormuş o da şu cevabı vermiştir: "Bu adam oruçlu olduğunu tamamen de unutamaz ya! Kaza etmesi gerekir." Evzaî, Leys, İmam Malik ve Ahmed ibn Hanbel de bu konuda Ata'nın görüşünü kabul etmişlerdir. Şafıîlerden nakledilen iki farklı görüşten biri de bu yöndedir. Bu alimlerin tamamı unutarak yemek ile unutarak cinsel İlişkide bulunmayı birbirinden ayırırlar.

 

Ahmed İbn Hanbel'in bu konudaki kanaatine dair yaygın olarak bilinen gö­rüş, unutarak cinsel ilişkiye giren kişinin kazaya ek olarak keffaret de tutmasının farz olduğu yönündedir. Onların bu konudaki delili, unutarak cinsel ilişkide bu­lunan kişinin durumunun, unutarak yiyene göre daha sıradışı olmasıdır. Bazı Şafİîler, çok fazla yiyen kimseyi de aynı kapsamda değerlendirmişlerdir. Çünkü unutkanlığın bu derece çok olması pek rastlanan bîr durum değildir.

 

İbn Dakîki'l-İyd konu hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır: "İmam Malik, unutarak yiyen veya içen bir oruçlunun kaza ile yükümlü olduğunu söylemiştir. Bu hüküm kıyas deliline dayanmaktadır. Fakat Hz. Nebi'in (s.a.v) hadi­sinde Allah Teala'nın kullarına olan lütfü görülmektedir. Burada Cenab-ı Hak, kullarına kolaylık sağlamakta, onlardan sıkıntıyı, meşakkati ve zorluğu kaldır­maktadır."